Sağlıklı ve tutarlı bir dini hayata katkı sağlama açısından fetvanın yerine getirmesi gereken işlev, günümüzde daha kritik bir hal almıştır. Zira fıkhın ve fukahanın toplum üzerindeki etkisinin, klasik döneme nazaran önemli ölçüde zayıfladığı bir vakıadır.
Artık “ne?” ve “nasıl?” sorularına verilen cevaplar, birçok kişi için yeterli olmamakta, bunun yanında “neden?” ve “niçin?” sorularının cevabı da istenmektedir. Bu da fetvaya ilişkin yapılan çalışmalarda, cevabın elde ediliş süreciyle ilgili fıkhi tefekkür biçiminin yanı sıra cevabın sunumuna ilişkin hususların, diğer bir deyişle dil ve üslup özelliklerinin de ele alınmasını gerektirmektedir.